hayvanları tanıma noktamız...
  nesli tükenenler =(
 
Eskiden yeryüzünde yaşayan bazı hayvan ve bitki türleri artık tümüyle yok olmuş ve sözkonusu türlerden tek bir yetişkin bile kalmamıştır. Doğal afetler, yerkürenin geçirdiği değişimler, iklim ve en önemlisi insanoğlunun eliyle ortayan şehirleşme, sanayileşme vs. faaliyetlerle diğer canlıların doğal yaşam alanlarının tahribi veya doğrudan avlanma yoluyla sözkonusu pek çok canlı türü dünya üzerinden yok olmuş ve olmaktadır. Bu nedenle onları sadece kalıntılardan tanıyoruz.

Dünya üzerinde beşyüzden fazla türün nesli tamamen tükenmiştir. Bazı türlerin doğal afetle ve insanoğlunun dünyada var oluşundan çok önce yok olmuş (dinazorlar ve bir sürü hayvanlar)bazıları da insanoğlunun aşırı avlanması, nüfus artışı ve şehirleşmeyle doğal yaşam alanlarını tahrip etmesiyle dünya üzerinden tamamen yok olmuştur.

Senckenberg Müzesindeki Tirazonorus Reks maketi

  • Dinazorlar : Yüzlerce türü vardı. İnsanoğlunun dünyada bulunuşundan çok önce doğal sebeplerle yok oldular.
  • Mamut : Filin atası
  • Moa : Yeni Zelanda'da yaşamış en büyük kuş türü. İnsanlar tarafından yok edildi.
  • Tazmanya Kaplanı veya Tazmanya kurdu (Thylacinus cynocephalus) : 1930'lara kadar yaşadı. Tazmanya hükümeti ve çiftçilerin desteğiyle sürdürülen avlarla soyu tüketildi. 1936'dan bu yana türün varlığına dair hiçbir kanıt bulunmamıştır.
  • Hazar Kaplanı veya Pers Kaplanı (Panthera tigris virgata) : İran, Afganistan, Türkiye, Irak ve Moğolistan bölgelerinde yaşamaktaydı. En son 1970 yılında Rusya'daki türün son üyesinin ölümüyle yok oldu.
Anadolu coğrafi konumuyla çeşitli hayvan ve bitki türlerini içinde barındırmıştır. Günümüzde ismi çoğu kimse tarafından dahi bilinmeyen Aşağıda nesli tümüyle yok olmuş bazı türler yer almaktadır.





Anadolu Panteri (Pantherea Pardus Tulliana):


En son izine 1974 yılında Beypazarında rastlanmıştır.
Boyu 200-250 cm, ağırlığı dişilerde 35-50 kg, erkeklerde 45-70 kg civarındadır. Yaklaşık ömrü 20 yıldır. Çok çevik olan Anadolu parsı, etoburdur ve geyik, yaban keçisi, yaban domuzu, küçük memeliler ile kuşlar gibi birçok hayvan avını oluşturur. Anadolu parsı Doğu Akdeniz ve Doğu Anadolu bölgelerinde, daha çok ormanlık ve dağlık alanlarda yaşamıştır. Doğal yaşam alanları ve av kaynaklarının azalması parsları insanların yaşadığı yerlere yönlendirmiş ve bu da genellikle vurularak ya da zehirlenerek öldürülmelerine yol açmıştır.
Anadolu parsı ile ilgili son resmi kayıt 17 Ocak 1974 tarihinde Beypazarı ilçesinin 5 km batısında bulunan Bağözü köyünden bir kadına saldırması sonrasında vurularak öldürülmesi nedeniyle gerçekleşti. 2001 yılında Doğu Akdeniz bölgesi Dandi mevkiinde ve Doğu Karadeniz bölgesi Müsikli deresinde, 2004 yılında da Doğu Karadeniz bölgesi Pokut Yaylası'nda görüldüğü iddia edilmiştir. Ancak bu alt türün doğal yaşam alanları bilindiğinden bu kaydın bilimsel değeri yoktur ve muhtemelen bir vaşak ile ilgili olan bu gözlemi, Anadolu Lepoarı olarak lanse etmek muhtmelen sadece "iyi niyetli" bir spekülasyondan ibarettir.
Ayrıca 2006 yılında Mersin'deki kayacı vadisi ormanlık alanında kameralar tarafından bir anadolu parsı tespit edildiği iddia edilmiş, ancak bu görüntüler de kamuoyu ile paylaşılmamıştır.
Tüm bu iddiaların doğa koruma örgütlerince bu türe yönelik kamuoyu ilgisini maddi desteğe tahvil etmek için kurgulandığı iddiası da, farklı çevrelerce dile getirilmektedir.
20. yüzyılın sonlarını görebilmiş son bir kaç bireyin, soylarını devam ettirebilecek gen havuzuna sahip olmadıkları ve 21. yüzyıla ulaşamadıkları kesinleşmiş gibidir. Doğu toroslarda kalmış olabileceği varasayılan son 10-11 bireyle ilgili herhangi bir iz bulunamamıştır.
Anadolu parsının varlığını kanıtlamak için doğa gönüllülerinin çabaları aralıksız sürmektedir. Resmi olmayan kayıtlara göre Mersin çevresi en son görüldüğü yerlerdir. Ayrıca Dilek Yarımadası milli parkı Anadolu Parsı'nı milli park içinde korunan hayvanlar arasında göstermektedir.Bazı bilim adamları Anadolu Leoparı'nın hala varlığını sürdürdüğünü ama gelecek için yeterli popülasyonunun olmadığını söylemektedirler.

Anadolu Aslanı : En son 1890 yılında vurulmuştur.
Anadolu Kaplanı : Son Kaplan 1970 yılında öldürülmüştür.

Mersin Balığı :
Acipenseriformes, kemikli balıklara ait, 2 familyası haricinde birçok nesli tükenmiş familyayı kapsayan bir takımdır. Bu balıkların iskeletleri tamamen kemikleşmemiştir. Fosil olarak tebeşir çağından kalma kalıntıları bulunmaktadır.
Bütün türleri nesli tükenme tehlikesi ile karşı karşıya bulunmaktadır, ve çoğunun hatta (en azından) yöresel olarak nesli çoktan tükenmiştir.

Fil
Çizgili Sırtlanlardır.

Tükenmek üzere olanlar:
  • Van kedisi
  • Kelaynaklar
  • Su samurları
Orjinal resimi görmek için tıklayın.


Soyları tükenen hayvanları koruma altına almayı amaçlayan Ekopark'ın işletmecisi Selami Tomruk

Nil Havzasından getirilen safkan timsahlar


Kara Kurbağa adı verilen türdeki kurbağalar
Orjinal resimi görmek için tıklayın.


Mısır kraliçesi Kleopatra’yı öldüren ve adına 'Kleopatra Kobraları' denilen tur yılanlar
Orjinal resimi görmek için tıklayın.


Nil Havzasından getirilen timsahlar


Dünyanın en tehlikeli yılanlarından kobralar, vahşi ortamdan farksız kafeslerde yaşıyorlar


Kurbağa ve amfibi türlerine doğal yaşam alanı oluşturuluyor
Orjinal resimi görmek için tıklayın.

ayrıca kelaynaklar da soyu tükenen hayvanlardandır.
 
  hay-van-lar-a-le-mi.tr.gg  
 
Burası bir kelebek bahçesi =)

Free Music
Free Music
Free Music
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol